Türkiye'de emeklilik sistemi kamuda üst düzeyde olanların ( milletvekili ,bakan, bürokrat vd) kendisinin emekli olunca rahat yaşaması ,ailesinin ,kız çocuklarının ise 50-100 sene boyunca çalışmadan keyfince yaşayabilmesi için getirilmiş daha sonraları sağ-sol çatışmasının derinleşmesi ve kolay seçim kazanma hırsı sonucu emeklilik yaşı 30lara hatta 21 yaşına kadar düşmüştür.En son gelen hükümetler ise yüksek enflasyon olması ve 21-30 -35 yaşında emekli olanlara daha rahat maaş ödeyebilmek için kademeli artan emeklilik sistemi getirmiş aylık bağlama oranını da kademeli azaltmıştır. 2008den sonra emeklilik yaşı 65 yaşına kadar uzarken aylık bağlama oranı %80lerden kademeli olarak %28lere düşürülmüştür.Böylece 1999dan önce emekli olanla 2008 sonrası emekli olacak arasında 10 kata yakın fayda/maliyet oranı yaratmıştır.Burda önemli olan emekli maaşı ne zaman alınacağı veya ne kadar alınacağından ziyade erken emekli olanlar nedeniyle yüksek ÖTV, uzun yıllar gelir vergisi -SGK pirimi ödemek ,yüksek enflasyon altında yaşamak gibi çalışan kesimi veya genç kesimi yüksel vergilere ve işsizlikle başbaşa bırakmasıdır. Bu adaletsizliği çözmek için birçok formül düşünebiliriz ama en radikali ve adaleti sağlayacak olanı ise tüm emekli olmuş olanların pirimlerinin altına endekslenmesidir . Alınan emekli maaşlarını da yine altına endeklediğimizde ne kadar eksik yada fazla aldığını rahatça görebiliriz. Eksik alanlar maaşlarına devam ederken fazla alanlara en düşük emekli maaşı ödemesine geçilebilir. Böylece 2 sene vekillik yapıp 50 sene 100-150 bin lira emekli maaşı alınması gibi soygunlar bitirilmiş olacaktır

Bu şekilde ÖTV'nin, uzun yıllar gelir vergisi, SGK pirim ödemesinin kaldırılması, yol-köprülerin ucuz olması, TRT harcının kaldırılması, sağlık ve adalet hizmetlerin borçlanarak yapılabilmesi  projelerimiz daha kolay hayata geçirilebileceği gibi eski ile yeni emekli olacaklar arasındaki adaletsizlikte bitirilmiş olacaktır